He prided himself on his punctuality.
- O, dakikliği üzerine kendisiyle gurur duydu.
She prides herself on her skill in cooking.
- Yemek pişirme yeteneğiyle ilgili kendisiyle gurur duyar.
We took pride in our strength.
- Gücümüzle gurur duyduk.
Well done! Your parents must be proud of you.
- Helal olsun sana! Ailen seninle gurur duyuyor olmalı.
I want you to be proud of me.
- Ben bana gurur duyulmasını istiyorum.