She prides herself on her skill in cooking.
- Yemek pişirme yeteneğiyle ilgili kendisiyle gurur duyar.
I live in Belarus and I take pride in this fact.
- Beyaz Rusya'da yaşıyorum ve bu durumdan gurur duyuyorum.
Well done! Your parents must be proud of you.
- Helal olsun sana! Ailen seninle gurur duyuyor olmalı.
I want you to be proud of me.
- Ben bana gurur duyulmasını istiyorum.