gucken

listen to the pronunciation of gucken
German - Turkish
{'gukın} bakmak
v. 'gukın bakmak
bakmak
English - Turkish

Definition of gucken in English Turkish dictionary

look
{i} bakış

Tom, John'un Mary'ye bakış tarzını sevmiyor. - Tom doesn't like the way John looks at Mary.

Eğer bakışlar öldürebilse, ben zaten şimdiden ölmüş olurum. - If looks could kill, I'd be dead by now.

look
{f} görünmek, gözükmek: He looks ill. Hasta görünüyor
look
{f} göstermek

O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor. - She wears high heels to make herself look taller.

Arkadaşım 18'indeymiş gibi göstermek için kimliğinde oynama yaptı. - My friend doctored his ID to make it look like he was 18.

look
{i} bakma

Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti. - She asked me to look after her baby in her absence.

Nereye gittiğimizi bilmek için bazen geriye bakmalıyız. - Sometimes we need to look back to know where we are going to.

look
iyileşmek
look
(Askeri) faal
look
görünmek

Erkekler erkeksi görünmek isterler. - Men like to look masculine.

Daha olgun görünmek için sakal uzattı. - He grew a beard to look more mature.

look
okşamak
look
{f} bak

O bana baktı ve gülümsedi. - She looked at me and smiled.

O bana baktı ve gülümsedi. - He looked at me and smiled.

look
dikkat etmek

Tom'a dikkat etmek zorunda kalacaksın. - You'll have to look out for Tom.

Tom'un çıkarlarına dikkat etmek zorundayım. - I have an obligation to look out for Tom's interests.

look
{f} ummak
look
nazar etmek
look
(fiil) bakmak, görünmek; ummak, ümit etmek; göstermek
look
look about etrafına bakmak
look
bakın

Etrafıma biraz daha bakınmayı düşünüyorum. - I think I'll look around a little more.

O güzel küçük kıza bakın. - Look at that pretty little girl.

look
{f} s_h.bak+e.görün
look
{i} yüz ifadesi
look
{i} nazar
German - English
to squint
to look inquisitively
to peek
to peer
look

Tom crossed the road without looking both ways. - Tom überquerte die Straße, ohne nach links oder rechts zu gucken.

It's dangerous to cross roads without looking both ways. - Es ist gefährlich, über die Straße zu gehen, ohne nach links und rechts zu gucken.

Nicht gucken!
No looking! No peeping!
in den Mond gucken
to come up short
in den Mond gucken
to come out badly
in die Röhre gucken
to be left out in the cold