guard; protector; overseer; keeper, custodian

listen to the pronunciation of guard; protector; overseer; keeper, custodian
English - Turkish

Definition of guard; protector; overseer; keeper, custodian in English Turkish dictionary

guardian
{i} gardiyan

Altın golemleri hazineyi korumak için kullanılan gardiyanlardır. - Gold golems are guardians used to guard treasure.

guardian
vasi

Tom'un yasal vasisi olduğunu düşünüyordum. - I thought you were Tom's legal guardian.

Ben Tom'un yasal vasisiyim. - I'm Tom's legal guardian.

guardian
{i} koruyucu

Koruyucu meleklere inanırım. - I believe in guardian angels.

Asla koruyucu meleğinin uçabileceğinden daha hızlı sürme. - Never drive faster than your guardian angel can fly.

guardian
(Kanun,Ticaret) kayyım
guardian
gözetici
guardian
(Kanun) bekçi
guardian
(Kanun) kanuni temsilci
guardian
koruyucu kişi/yer
guardian
{i} muhafız
guardian
{i} huk. vasi
guardian
{i} veli

Kendimi senin velin olarak görüyorum. - I regard myself as your guardian.

guardian
vasi/koruyucu
guardian
guardian angel koruyucu melek
English - English
{i} guardian
guard; protector; overseer; keeper, custodian
Favorites