grundeinheit

listen to the pronunciation of grundeinheit
German - Turkish
temel grup
English - Turkish

Definition of grundeinheit in English Turkish dictionary

fundamental
{s} esas

Kitabın dayanağı esasen kusurludur. - The premise of the book is fundamentally flawed.

Erken kalkmak iyi sağlık için esastır. - To keep early hours is fundamental to good health.

fundamental
{s} ana

Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir. - The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution.

base unit
(Bilgisayar,Gıda,Ticaret) temel birim
base unit
(Askeri) esas birlik
absolute unit
saltık birim
absolute unit
mutlak birim
fundamental
temel

Bir boşanma duyduğumuzda biz bunun o iki kişinin temel ilkeler üzerinde anlaşmaya varma yetersizliğinden kaynaklandığını varsayıyoruz. - When we hear of a divorce we assume that it was caused by the inability of those two people to agree upon fundamentals.

Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır. - There is a fundamental difference between your opinion and mine.

absolute unit
mutlak birim, saltık birim
base unit
(Askeri) ESAS BİRLİK, İRTİBAT BİRLİĞİ: Bir taktik harekatta manevra ve harekatın planlanmasında ve icrasında esas olarak alınan birlik veya teşkil; esas unsur
fundamental
temel/esaslı
fundamental
i esas
fundamental
{s} temel, esaslı, asıl
fundamental
esas itibariyle
fundamental
müz en pes nota fundamental rights temel haklar fundamentally z esasen
fundamental
muz esası bassoda bulunan
fundamental
kaideye ait
German - English
base unit
structural unit (plastics)
absolute unit
fundamental
fundamental unit