English - Turkish
Definition of grown old in English Turkish dictionary
- yaşlanmak
- Eski büyüdü
- grow old
- yaşlanmak
Karımla yaşlanmak istiyorum.
-I want to grow old with my wife.
Yaşlanmak istemiyorlar.
-They don't want to grow old.
- grow old
- kocalmak
- grow old
- farımak
- grow old
- kocaltmak
- grow old
- yıpranmak
- grow old
- kartlaşmak
- grow old
- saçı başı ağarmak
- antiquated
- yaşı ilerlemiş
- antiquated
- yaşlı
- antiquated
- antika olmuş
- antiquated
- modası geçmiş
- antiquated
- eski
Eski modelleri tercih ederim.
-I prefer antiquated models.
- grow old
- yaşlan
Yaşlandıkça unutkan olduk.
-We become forgetful as we grow older.
Seninle yaşlanmak istiyorum.
-I want to grow old with you.
- antiquated
- {s} çağdışı, köhne
- antiquated
- {s} demode
- antiquated
- çok eski
- grow old
- (Fiili Deyim ) 1- ihtiyarlamak , kocamak 2- eskimek
- grow old
- ihtiyarlamak
- grow old
- eskimek
- grow old
- kocamak
Related Terms
English - English
Definition of grown old in English English dictionary
- Past participle of grow old
- antiquated
- grow old
- become older, become aged; become worn out
Related Terms
grown old
Turkish pronunciation
grōn ōldPronunciation
/ˈgrōn ˈōld/ /ˈɡroʊn ˈoʊld/
Resimler
History
Favorites