Yabani kuşları izlemek çok eğlenceli.
- Watching wild birds is great fun.
Bir kütüğün altında bazı yabani mantarlar buldum.
- I found some wild mushrooms under the log.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Bazı vahşi kediler komşumun evinin altında yaşarlar.
- Some wild cats live under my neighbor's house.
Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.
- Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.
Örgüt, yaban hayatı korumasında başlıca rol oynar.
- The organization plays a principal role in wildlife conservation.
Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor.
- The consumer price index has been fluctuating wildly.
Kalbi çılgınca çarpıyordu.
- His heart was beating wildly.
Parti oldukça tenhaydı.
- The party was pretty wild.