group of customers that possibly want to buy ones product

listen to the pronunciation of group of customers that possibly want to buy ones product
English - Turkish

Definition of group of customers that possibly want to buy ones product in English Turkish dictionary

market
piyasa

O aslında serbest piyasa sistemini destekledi. - He basically supported the free market system.

Bunlar piyasadaki en iyi çantalar. - These are the best bags on the market.

market
çarşı

Çarşıdaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir. - A friend in the market is better than money in the chest.

market
pazar

Pazarın daha zengin sektörü için çok sayıda firma yarışıyor. - Many firms are competing for the wealthier segment of the market.

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

market
(Ticaret) alışveriş etmek
market
(Ticaret) alışveriş

Tom bit pazarında birkaç iyi alışveriş buldu. - Tom found a few good deals at the flea market.

Çocuklar için alışveriş yapmıyoruz. - We don't market to children.

market
satışa çıkarmak
market
borsa

O, borsada bir servet kaybetti. - He lost a fortune in the stock market.

Borsada yatırım yaparak bir vurgun yaptı. - He made a killing by investing in the stock market.

market
talep
market
satmak

O, satmak için sığır besler. - He breeds cattle for market.

market
{f} pazarla

O, pazarlamada çalışır. - She works in marketing.

Çalışarak, pazarlarımızı genişletebiliriz. - With work, we can expand our markets.

market
market town içinde pazar kurulan ka
market
{i} panayır
market
{f} çarşıda alışveriş etmek
market
market place pazar yeri
market
{f} alışveriş yapmak
English - English
market
group of customers that possibly want to buy ones product

    Hyphenation

    group of customers that pos·si·bly want to buy ones prod·uct

    Turkish pronunciation

    grup ıv kʌstımırz dhıt päsıbli wônt tı bay wʌnz prädıkt

    Pronunciation

    /ˈgro͞op əv ˈkəstəmərz ᴛʜət ˈpäsəblē ˈwônt tə ˈbī ˈwənz ˈprädəkt/ /ˈɡruːp əv ˈkʌstəmɜrz ðət ˈpɑːsəbliː ˈwɔːnt tə ˈbaɪ ˈwʌnz ˈprɑːdəkt/
Favorites