großartig

listen to the pronunciation of großartig
English - Turkish

Definition of großartig in English Turkish dictionary

awesome
korkunç

Ne korkunç bir anlaşma! - What an awesome deal!

Onun korkunç olduğunu düşündüm. - I thought it was awesome.

admirable
{s} hayran eden
admirable
takdire şayan

Tom'un sadakatı takdire şayandır. - Tom's loyalty is admirable.

admirable
övgüye değer
admirable
beğenilecek
admirable
çok iyi
admirable
takdire değer

Tom'un bağlılığı takdire değerdir. - Tom's loyalty is admirable.

O takdire değer bir kadın. - She is an admirable woman.

admirable
çok güzel
awesome
dehşetli
awesome
korku veren
admirable
beğenilecek çok güzel admirably beğenilecek surette
admirable
{s} hayranlık uyandıran

Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı. - Tom has done an admirable job.

admirable
{s} beğenilen
awesome
(sıfat) korkunç, dehşet verici, korku ifade eden
awesome
{s} insanı huşu içinde bırakan
awesome
{s} dehşet verici