Sanırım bu kazançlı bir anlaşma olabilir. - I think that could be a lucrative deal.
Sanırım bu kazançlı bir anlaşma olabilir.
I think that could be a lucrative deal.
Köle ticareti kazançlı bir işti. - Slavery was a lucrative business.
Köle ticareti kazançlı bir işti.
Slavery was a lucrative business.
Boston'da garsonluk kârlı olabilir. - Waiting tables in Boston can be lucrative.
Boston'da garsonluk kârlı olabilir.
Waiting tables in Boston can be lucrative.