great number of people or things, multitude, plenty

listen to the pronunciation of great number of people or things, multitude, plenty
English - Turkish

Definition of great number of people or things, multitude, plenty in English Turkish dictionary

many
birçok

O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi. - Many nights did he spend, looking up at the stars.

Londra'da birçok güzel park vardır. - There are many beautiful parks in London.

many
çok

Endonezya çok fazla adadan ve iki yarımadadan oluşur. - Indonesia consists of many islands and two peninsulas.

Politik dünyada pek çok düşmanı var. - He has many enemies in the political world.

many
{i} bir çoğu

Takuboku'nun şiirlerini bir çoğunu ezbere öğrendim. - I learned many of Takuboku's poems by heart.

many
{s} bir yığın

Gemide bir yığın fare var. - There are many rats on the ship.

O bir yığın dil konuşmaz. - She does not speak many languages.

many
a good many birçok
many
{s} bir hayli

O, bu sabah bir hayli mektup aldı. - He received a good many letters this morning.

Bir hayli üyemiz var. - We have many members.

many
çoğu zaman

Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir. - Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.

many
a great many pek çok
many
many a time çok kere
many
rengarenk
many
kanşık
many
sürüsüne bereket
many
{i} birçoğu

Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti. - Many have long suffered oppression and hardship under colonialism.

Birçoğumuz yorgunduk. - Many of us were tired.

many
kaç

Otobüs her gün kaç kez çalışır? - How many times does the bus run each day?

O otobüs günde kaç kez çalışır? - How many times a day does that bus run?

many
çoğu

Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti. - The coach called off the game because many of the players were down with the flu.

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

many
adl

Tom adlı kaç tane çocuk, sizin sınıfınızdadır? - How many kids named Tom are in your class?

Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun? - How many people do you know named Tom?

English - English
{i} many