great number of people or things, multitude, plenty

listen to the pronunciation of great number of people or things, multitude, plenty
English - Turkish

Definition of great number of people or things, multitude, plenty in English Turkish dictionary

many
birçok

Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir. - The common language of many Asians is English.

O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi. - Many nights did he spend, looking up at the stars.

many
çok

Konserde çok fazla kişi vardı. - There were too many people at the concert.

Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi? - You know many interesting places, don't you?

many
{i} bir çoğu

Takuboku'nun şiirlerini bir çoğunu ezbere öğrendim. - I learned many of Takuboku's poems by heart.

many
{s} bir yığın

O bir yığın dil konuşmaz. - She does not speak many languages.

Gemide bir yığın fare var. - There are many rats on the ship.

many
a good many birçok
many
{s} bir hayli

O, bu sabah bir hayli mektup aldı. - He received a good many letters this morning.

Bir çekirge ve bir hayli karınca bir tarlada yaşadı. - A grasshopper and many ants lived in a field.

many
çoğu zaman

Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir. - Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.

many
a great many pek çok
many
many a time çok kere
many
rengarenk
many
kanşık
many
sürüsüne bereket
many
{i} birçoğu

Birçoğumuz yorgunduk. - Many of us were tired.

Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir. - Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.

many
kaç

Kaç tane dolma kalemin var? - How many pens do you have?

O otobüs günde kaç kez çalışır? - How many times a day does that bus run?

many
çoğu

İşçilerin çoğu açlıktan öldüler. - Many of the workers died of hunger.

Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı. - There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.

many
adl

Tom adlı kaç tane çocuk, sizin sınıfınızdadır? - How many kids named Tom are in your class?

Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun? - How many people do you know named Tom?

English - English
{i} many
great number of people or things, multitude, plenty
Favorites