great, excellent

listen to the pronunciation of great, excellent
English - Turkish

Definition of great, excellent in English Turkish dictionary

skill
(Askeri) YETENEK, BECERİ, MELEKE, USTALIK
skill
vasıf
skill
el alışkanlığı
skill
hüner
skill
marifet
skill
beceri

Amerika'da iken İngilizce becerisini geliştirdi. - He developed his English skill while he was in America.

Tom bir fotoğrafçı olarak becerilerini geliştirmek istedi. - Tom wanted to hone his skills as a photographer.

skill
kesp
skill
ustalık

Aleti ustalıkla idare etti. - He handled the tool skillfully.

crackerjack
(isim) Sıradışı iyi bir kişi ya da şey
crackerjack
(sıfat) Sıradışı, çok güzel
excellent, great, fine (slang)
Büyük, ince (argo) mükemmel
skill
{i} kabiliyet
skill
(isim) beceriklilik, yetenek, beceri, hüner, maharet, marifet, ustalık, kabiliyet
skill
{i} maharet

Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı. - A working man should be paid in proportion to his skill, not his age.

skill
{i} yetenek

Bir insan ne kadar çok yetenek öğrenirse, topluma o kadar daha çok katkıda bulunur. - The more skills one masters, the greater contribution one can make to society.

İyi bir tercüman olmak için, sanırım Tom yeteneklerini biraz daha geliştirmeli. - To be a good translator, I think Tom needs to hone his skills a bit more.

English - English
{s} crackerjack
bostin
skill

And I am skiller than you.

skillo

Anyway, I love the Jet Set Radio soundtrack (as well as the game) and in particular the tracks by Guitar Vader. So after a bunch of web browsing I found Guitar Vader are selling their skillo album 'Die Happy' on Mp3.com*sic].

great, excellent
Favorites