great, excellent

listen to the pronunciation of great, excellent
English - Turkish

Definition of great, excellent in English Turkish dictionary

skill
(Askeri) YETENEK, BECERİ, MELEKE, USTALIK
skill
vasıf
skill
el alışkanlığı
skill
hüner
skill
marifet
skill
beceri

Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı. - This part of the tune needs some real skill. It took me ages to learn how to play it on the piano.

Amerika'da iken İngilizce becerisini geliştirdi. - He developed his English skill while he was in America.

skill
kesp
skill
ustalık

Aleti ustalıkla idare etti. - He handled the tool skillfully.

crackerjack
(isim) Sıradışı iyi bir kişi ya da şey
crackerjack
(sıfat) Sıradışı, çok güzel
excellent, great, fine (slang)
Büyük, ince (argo) mükemmel
skill
{i} kabiliyet
skill
(isim) beceriklilik, yetenek, beceri, hüner, maharet, marifet, ustalık, kabiliyet
skill
{i} maharet

Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı. - A working man should be paid in proportion to his skill, not his age.

skill
{i} yetenek

Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler. - Students should develop their reading skills.

Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir. - Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.

English - English
{s} crackerjack
bostin
skill

And I am skiller than you.

skillo

Anyway, I love the Jet Set Radio soundtrack (as well as the game) and in particular the tracks by Guitar Vader. So after a bunch of web browsing I found Guitar Vader are selling their skillo album 'Die Happy' on Mp3.com*sic].

great, excellent
Favorites