Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
- An integer is natural if and only if it is greater or equal to 0.
Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
- India was governed by Great Britain for many years.
O kadar da muazzam değildi.
- It wasn't all that great.
Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.
- Bob and I are great friends.
Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.
- We had a great evening yesterday with my brothers and my friends, and the barbecue was very good, too.
Bir ulusun büyük olması için mutlaka güçlü olması gerekmez.
- A nation need not necessarily be powerful to be great.
Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
- Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
Bu sorun çok önemlidir.
- This matter is of great importance.
Bu, çok önemli bir konu.
- This is a matter of great importance.
Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır.
- In addition to being a famous physicist, he is a great novelist.
Japonya depremleriyle çok ünlüdür.
- Japan is greatly famous for earthquakes.
İtalya'da yemekler harikaydı.
- The food was great in Italy.
Bu pilavın harika tadı var.
- This pilaf tastes great!
Muhteşem bir yardımcısın.
- You've been a great help.
Tom ekranda ne oynarsa oynasın, muhteşem görünüyor.
- No matter what he plays on the screen, Tom looks great.
O kadar müthiş değil.
- It's not all that great.
Bu müthiş bir fırsat.
- It's a great opportunity.
Cılız bir kıvılcım kocaman bir aleve dönüşebilir.
- A tiny spark may become a great flame.
Kocasının hastalığı ona büyük endişeye yol açtı.
- Her husband's illness caused her great anxiety.
Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu.
- The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.
Senin harika yeteneğin var. Sen gerçekten yeteneklisin.
- You have great talent. You are truly gifted.
İyi sağlık büyük bir nimettir.
- Good health is a great blessing.
Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.
- You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.
Onlar mükemmel durumdalar.
- They are in great condition.
Bir aileye sahip olmak mükemmel.
- It's great to have a family.
Büyük başarılar sürekli çabalar nedeniyledir.
- Great successes are due to constant efforts.
Biz büyük başarılar elde ettik.
- We have achieved great successes.
Ne altın ne de büyüklük bizi mutlu eder.
- Neither gold nor greatness make us happy.
Tom hakkında çok şey biliyor gibi görünüyorsun.
- You seem to know a great deal about Tom.
Desteğin benim için çok şey anlamına gelir.
- Your support means a great deal to me.
Weather Service said that a copious amount of rain is expected to fall in the Plains - Meteoroloji Büyük Ovalar'da bol miktarda yağmur beklendiğini söyledi.
Büyük Britanya artık dünya politikalarının kontrolünde değil.
- Great Britain is no longer in control of world politics.
Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
- India was governed by Great Britain for many years.
Hindistan uzun yıllardır Birleşik Krallık tarafından yönetildi.
- India was governed by Great Britain for many years.
Kraliçe Victoria, Büyük Britanya'ya egemen oldu.
- Queen Victoria was the sovereign of Great Britain.
Büyük Britanya; Galler, İngiltere ve İskoçya'dan oluşur.
- Great Britain consists of Wales, England, and Scotland.
Golf oynamak çok eğlenceli.
- Playing golf is great fun.
Yabani kuşları izlemek çok eğlenceli.
- Watching wild birds is great fun.
Tom için büyük saygım var.
- I have great respect for Tom.
Ona büyük saygı duyuyorum.
- I have great respect for him.
Hediye çokça takdir edilir.
- The gift is greatly appreciated.
Hiçbir şey ona oğlunun büyüdüğünü görmekten daha büyük bir zevk vermedi.
- Nothing gave her greater pleasure than to watch her son growing up.
Bir aptal her zaman kendisine hayran olacak daha büyük bir aptal bulur.
- A fool always finds a greater fool to admire him.
Soruşturmamızı azami özenle yaptık.
- We conducted our investigation with the greatest care.
Savaştan beri Japonya bilim ve teknolojide geniş ölçüde gelişti.
- Since the war, Japan has advanced greatly in science and technology.
Japonya'daki en büyük sanatçılardan biridir.
- He is one of the greatest artists in Japan.
Güvenlik en büyük düşmandır.
- Security is the greatest enemy.
İngiltere Avrupa Birliğini terk etmek için oy kullandı.
- Great Britain has voted to leave the European Union.
Büyük Britanya; Galler, İngiltere ve İskoçya'dan oluşur.
- Great Britain consists of Wales, England, and Scotland.
Dostluğumuz kavgalarımızdan büyük.
- Our friendship is greater than our quarrels.
Bir aptal her zaman kendisine hayran olacak daha büyük bir aptal bulur.
- A fool always finds a greater fool to admire him.
Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci.
- I think Beethoven is the greatest composer who ever lived.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
- Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
Soruşturmamızı azami özenle yaptık.
- We conducted our investigation with the greatest care.
Haber onu çok rahatsız etti.
- The news disturbed her greatly.
Müzik ve sanat, yaşam zevkine çok büyük ölçüde katkıda bulunabilirler.
- Music and art can greatly contribute to the enjoyment of life.
Tuz ilavesi lezzeti adamakıllı artırdı.
- The addition of salt greatly improved the flavor.
A great storm is approaching our shores.
Newton and Einstein are two of the greats of the history of science.
Alexander the Great.
Great! Thanks for the wonderful work.
Oh, great! I just dumped all 500 sheets of the manuscript all over and now I have to put them back in order.
Dinner was great.
His concert was very good.
- His concert was great.
The Great Firewall of China is a case of corporate collaboration in censorship.
Upon the very same night when Nancy, having lulled Mr. Sikes to sleep, hurried on her self-imposed mission to Rose Maylie, there advanced towards London by the Great North Road two persons, upon whom it is expedient that this history should bestow some attention.
Or, have Muslims been alienated from the Congress because of the Prime Minister's warm embrace of the Great Satan?.
The rite of spring in eastern Canada has begun. Sweet and pure, maple syrup epitomizes the Great White North in all its unspoiled glory.
Because the Earth's surface is curved, the shortest distance is actually a curve over the surface called a great circle.
Person B: More like fools seldom differ in this case.
The Liberal campaign was so carefully orchestrated that McLeod was never in a position to be confronted by the great unwashed. Unfortunately, the great unwashed rarely vote for a leader whom they have never met.
informal fourth-great-grandfather, etc. (same as great-great-great-great-grandfather.
Weather Service said that a copious amount of rain is expected to fall in the Plains - Meteoroloji Büyük Ovalar'da bol miktarda yağmur beklendiğini söyledi.
The rate in isolated counties was about a third higher than in the greater metropolitan counties.
He was more greatly beloved than anyone in living memory.
It is not of pride or greatness that he cometh not aboard your ships. — Francis Bacon.
Some are born great, some achieve greatness, and some have greatness thrust upon 'em. — Shakespeare.
... a some bogus value that doesn't capped mummies is great point is ...
... a path to building great Android accessories quickly and easily. ...