Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı.
- The treaty did not ban nuclear tests under the ground.
Elektrik ekipmanları topraklı mı?
- Is the electrical equipment grounded?
Asker yerde yaralı yatıyordu.
- The soldier lay injured on the ground.
Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir.
- In an earthquake, the ground can shake up and down, or back and forth.
O, spor sahasını geçti.
- He crossed the sports ground.
Parti hızla temel kazandı.
- The party gained ground rapidly.
Bazı temel kurallar belirleyelim.
- Let's establish some ground rules.
Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
- My computer is connected to a properly grounded outlet.