Cidden boşanmayı düşünüyor musunuz?
- Are you seriously thinking about getting a divorce?
Ama cidden, ben gülerken bölüm 21 neredeyse beni ağlatıyordu.
- Seriously though, episode 21 made me almost cry while laughing.
Gitmeyi ciddi olarak düşünüyor musun?
- Are you seriously thinking about going?
Onun hepsini yemeği ciddi olarak düşünüyor musun?
- Are you seriously thinking about eating all that?
Tom neden önerimizi ciddiyetle kabul etmedi?
- Why wouldn't Tom take our offer seriously?
Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
- Take things a little more seriously.
Tom ciddi bir şekilde yaralandı.
- Tom has been seriously injured.
Barney ağır şekilde yaralandı.
- Barney was wounded seriously.
Dr. Kim gelmeden önce bir hafta boyunca çocuğu ağır hasta olmuştu.
- Her child had been seriously ill for a week before Dr. Kim arrived.
O ağır yaralı değildi.
- She was not seriously injured.