Definition of gravely, solemnly, earnestly; acutely, critically in English Turkish dictionary
- seriously
- cidden
Cidden boşanmayı düşünüyor musunuz?
-Are you seriously thinking about getting a divorce?
Cidden benimle yarışmak istiyor musun?
-Do you seriously want to race me?
- seriously
- ciddi olarak
Gitmeyi ciddi olarak düşünüyor musun?
-Are you seriously thinking about going?
Boşanmayı ciddi olarak düşünüyor musun?
-Are you seriously thinking about divorce?
- seriously
- ciddiyetle
Tom neden önerimizi ciddiyetle kabul etmedi?
-Why wouldn't Tom take our offer seriously?
- seriously
- ciddi bir şekilde
Tom ciddi bir şekilde yaralandı ve kanaması vardı.
-Tom was seriously wounded and bleeding.
Sınavı geçmek istiyorsanız, ciddi bir şekilde çalışmalısınız.
-You should study seriously if you want to pass the exam.
- seriously
- ağır şekilde
Barney ağır şekilde yaralandı.
-Barney was wounded seriously.
- seriously
- ağır
Dr. Kim gelmeden önce bir hafta boyunca çocuğu ağır hasta olmuştu.
-Her child had been seriously ill for a week before Dr. Kim arrived.
Her ikisi de ağır yaralandı.
-Both were seriously wounded.
Related Terms
Definition of gravely, solemnly, earnestly; acutely, critically in English English dictionary
- seriously