grant freedom to; free from confinement

listen to the pronunciation of grant freedom to; free from confinement
English - Turkish

Definition of grant freedom to; free from confinement in English Turkish dictionary

free
bağımsız

Tom bir bağımsız yazar. - Tom is a freelance writer.

Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin. - When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.

free
{s} bedava

Bedavaya bir dil öğrenin. - Learn a language for free.

Eğer bedavaysa, alabildiğiniz kadar alın. - If it's free, get as much as you can.

free
beleş

Ve biz beleş bir pizza aldık. - And we got a free pizza.

Bu beleş bir gazetedir. - This is a free newspaper.

free
{s} muaf

Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı. - West Berlin would remain free of Soviet control.

Bu eşyalar vergiden muaf. - These goods are free of tax.

free
{s} doğal
free
(Bilgisayar) kullanıma açık
free
hür
free
azat
free
bağsız
free
izin vermek
free
özgür biçimde
free
cömert
free
{s} laubali, saygısız. z. bedava, parasız
free
sabit olmayan
free
serbestçe

Sığırlarının serbestçe başıboş gezinmelerine izin vermemeleri teşvik edildi. - They were encouraged not to let their cattle roam freely.

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir. - This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!

free
laubali
free
{s} samimi
free
{s} meşgul olmayan, boş
free
{s} masrafsız
English - English
unloose
liberate
free
release
loose
unloosen
grant freedom to; free from confinement
Favorites