Dedemle haftada iki üç kez görüşüyordum.
- I saw grandpa two or three times a week.
Tom dedesi ve ninesiyle Fransızca konuşur.
- Tom speaks French to his grandparents.
Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.
- Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.
Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
- Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
Haftada iki kez büyük babamı ve annemi ziyaret ederim.
- I visit my grandparents twice a week.
Büyük baban nerede yaşıyor?
- Where does your grandpa live?
Büyükbabam tarafından bana Robert adı verildi.
- I was named Robert by my grandfather.
Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
- Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
Dedesi bir yıl önce kanserden öldü.
- His grandfather died of cancer a year ago.
Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı.
- My grandfather would often read and study at this desk.
Where does your grandfather live?
- Where does your grandpa live?
My grandfather was an archaeologist.
- My grandpa was an archeologist.
... grandpa salt has completely disappeared leaving only a superficial incise shall ...
... OKAY, IF YOU'RE REFERRING TO GRANDPA, ...