granate

listen to the pronunciation of granate
German - Turkish
English - Turkish

Definition of granate in English Turkish dictionary

shell
(isim) dış kaplama (gemi, uçak), kabuk, kabuk (midye vb.), deniz kabuğu, kaplumbağa kabuğu, yumurta kabuğu, yapı iskeleti, kovan, dış görünüş, yarış kayığı, bomba, top mermisi, fişek, havai fişek roketi, sıvası yapılmamış bina
grenade
(Askeri) tüfek bombası
shell
dış kapı
shell
kapçık
grenade
el bombası

El bombası askerlerden beş metre uzakta patladı. - The grenade exploded five metres from the soldiers.

El bombası askerden beş metre uzakta patladı. - The grenade exploded five metres from the soldier.

shell
topçu mermisi atmak
shell
yarış sandalı
shell
kik
shell
kabuğunu soymak
garnets
granatların
grenade
{i} yangın söndürücü madde dolu cam tüp
grenade
(Askeri) TÜFEK BOMBASI: Tüfek karabina veya özel tüfek bomba hunisi vasıtasıyla atılan küçük infilak veya kimya bombası. Ayrıca bakınız: "hand grenade", "rifle grenade" ve "frangible grenade"
grenade
el bomba

El bombası askerden beş metre uzakta patladı. - The grenade exploded five metres from the soldier.

El bombası askerlerden beş metre uzakta patladı. - The grenade exploded five metres from the soldiers.

grenade
yangın söndürmeye mahsus ecza dolu cam
shell
{i} kovan

Sami mermi kovanlarını topladı. - Sami collected the shell casings.

Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı. - The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.

shell
{i} kaplumbağa kabuğu
shell
shell game aldatıcı üç kabuk oyunu
shell
{i} sıvası yapılmamış bina
English - English
{n} a fine marble, a gem
granate
Favorites