Trisha graduated college.
The graduated slope of the Upper Test Valley on the east, and its more abrupt embankment on the west, under which the present stream tends to cling, point clearly to river action.
Kyoto Üniversitesi'nden mezun oldum.
- I graduated from Kyoto University.
Fransa'da bir Amerikan okulundan mezun oldum.
- I graduated from an American school in France.
Gelecek bahar mezun olmak istiyorum.
- I'd like to graduate next spring.
Okuldan mezun olmak için devam etmeyecek.
- He won't go on to graduate school.
Fransa'da bir Amerikan okulundan mezun oldum.
- I graduated from an American school in France.
O, Tokyo Üniversitesi'nden mezun oldu.
- He graduated from Tokyo University.
Okulu bitirmek için gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea you were planning to go to graduate school.
Annemin amacı üniversiteyi bitirmekti ama babamın amacı annemdi.
- Mom’s goal was to graduate college but dad’s goal was mom.
Okulu bitirmek için gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea you were planning to go to graduate school.
Laboratuarda iki tane lisansüstü öğrenci beni bekliyorlardı.
- In the lab, two graduate students were waiting for me.
Birkaç lisansüstü öğrenci dahil olmak üzere son birkaç yıldır birçok insanla çalıştım.
- I've worked with many people over the last few years, including several graduate students.
Sen Amerika'dan dönmeden önce, ben üniversiteden mezun olmuş olacağım.
- I will have graduated from college by the time you come back from America.
Annem üniversite mezunuydu.
- My mother was a university graduate.
O bir üniversite mezunudur.
- She is a college graduate.
Fransa'da bir Amerikan okulundan mezun oldum.
- I graduated from an American school in France.
O, Tokyo Üniversitesi'nden mezun oldu.
- He graduated from Tokyo University.
Fransa'da bir Amerikan okulundan mezun oldum.
- I graduated from an American school in France.
Kyoto Üniversitesi'nden mezun oldum.
- I graduated from Kyoto University.
O, Roma Üniversitesinin yüksek lisans öğrencisi değil mi?
- Isn't he the graduate student of the University of Rome?
Yüksek Lisans okuluna gitmeyi planlıyorum.
- I'm planning to go to graduate school.
Tom master öğrencisi.
- Tom is a graduate student.