Tom özrümü zarif bir şekilde kabul etti.
- Tom accepted my apology graciously.
Tom yenilgide zarifti.
- Tom was gracious in defeat.
O, son derece nazik bir komşudur.
- She is a most gracious neighbor.
Kraliçe bizi davet etmek için yeterince nazikti.
- The queen was gracious enough to invite us.
Merhametliliğini ve kendi adıma çabalarını takdir ediyorum.
- I appreciate your graciousness and efforts on my behalf.