English - Turkish
Definition of goods or money obtained illegally in English Turkish dictionary
- booty
- ganimet
Hırsızlar ganimetlerini böldü.
-The thieves divided their booty.
- loot
- {i} yağma
Süpermarketi yağmalamaya gidelim!
-Let's go to loot the supermarket!
Yağmacılar mezardan antik eserler çaldı.
-Looters stole ancient artifacts from the tomb.
- booty
- fey
- booty
- ganimeti
- loot
- çalıntı mallar
- loot
- (Argo) mangır
- booty
- çalınmış eşya
- booty
- (deyim) kadın kalçası (amerikan argo)
- booty
- {i} yağma
Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.
-The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.
- booty
- (isim) ganimet, yağma, çapul
- booty
- {i} ganimet, yağma, çapul
- loot
- {i} vurgun
- loot
- {i} argo mangır, para
- loot
- yağma çapul
- loot
- {f} talan etmek
- loot
- {i} talan
Yağma, tecavüz ve talan, savaş sırasında yaygındır.
-Looting, raping, and plundering are common during wartime.
Related Terms
goods or money obtained illegally
Hyphenation
goods or mon·ey obtained il·le·gal·lyTurkish pronunciation
gûdz ır mʌni ıbteynd îligıliPronunciation
/ˈgo͝odz ər ˈmənē əbˈtānd əˈlēgəlē/ /ˈɡʊdz ɜr ˈmʌniː əbˈteɪnd ɪˈliːɡəliː/
Resimler
Favorites