good luck; good fortune; prosperity

listen to the pronunciation of good luck; good fortune; prosperity
English - Turkish

Definition of good luck; good fortune; prosperity in English Turkish dictionary

happiness
{i} mutluluk

Kaza onları mutluluklarından mahrum etti. - The accident deprived them of their happiness.

Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor. - Health is above wealth, for this does not give us so much happiness as that.

happiness
{i} saadet

Hasret kaldığım saadeti aramak hakkım değil miydi? - Didn't I have a right to seek the happiness I longed for?

Zavallı adam oğlunun saadetini görecek kadar yaşamadı. - The poor man didn't live long enough to see his son's happiness.

happiness
hoşluk
happiness
sevinç

Acı riski olmadan, mutluluk ve sevinç olamaz. - Without the risk of pain, there can be no happiness and joy.

happiness
ferah
happiness
{i} uygunluk
English - English
happiness
good luck; good fortune; prosperity
Favorites