good fortune; luck

listen to the pronunciation of good fortune; luck
English - Turkish
ikbal; şans
good luck
{i} uğur

Bu kitap benim uğurlu eşyam. Onu her beş ayda okurum. - This book is my good luck charm. I read it every five months.

Bu benim uğurlu eşyam. - This is my good luck charm.

good luck
hayırlı ola!
good luck
akyazı
good luck
(Denizbilim) rasgele
good luck
baht
good luck
bol şanslar!
good luck
bol şans
good luck
(Denizbilim) rastgele
good luck
iyi şans

Ben senin iyi şansın hakkında mutluyum. - I am happy about your good luck.

İnsanlar iyi şanslarıyla övündüler. - The people exulted over their good luck.

good luck
iyi şanslar

İnsanlar iyi şanslarıyla övündüler. - The people exulted over their good luck.

Güle güle ve iyi şanslar. - Goodbye and good luck.

good luck
başarılar
good luck
{i} şans

Sana iyi şanslar diliyorum. - I wish you good luck.

İnsanlar iyi şanslarıyla övündüler. - The people exulted over their good luck.

good luck
talih kuşu