Bu kiraz koyu kırmızı.
- This cherry is dark red.
O, bir kiraz ağacını kesti.
- He cut down a cherry tree.
Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.
- I saw a young man lying on the bench under the cherry tree in the park.
Bahçede yetişen bir kiraz vardı.
- There was a cherry tree growing in the garden.
Kiraz çiçeklerinin en iyi zamanı.
- The cherry blossoms are at their best.