Ben şimdi tamamen iyiyim.
- I am quite all right now.
Sanırım o şimdi tamam.
- I think it's all right now.
Pekala, onu kendi tarzınla yap fakat başarısız olursan beni suçlama.
- All right, do it your own way, but don't blame me if you fail.
Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu?
- Is it all right if I leave early this afternoon?
Tom'un tamamen doğru yaptığını düşünüyordum.
- I thought Tom did all right.
Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu?
- Is it all right if I leave early this afternoon?
Onunla işler yolunda.
- It's all right with him.
Burada her şey yolunda mı?
- Is everything all right out here?
The car is all right. It gets me there, anyway.