Onlar hedeflerine ulaştılar.
- They attained their goal.
Hayatınızdaki nihai hedefiniz nedir?
- What is your ultimate goal in your life?
Amaçlarımıza ulaşmak için her zaman çaba harcamak zorundayız.
- We always have to make efforts to reach our goals.
İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.
- I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.
O, bir gol attığında, kalabalık bağırdı.
- The crowd yelled when he scored a goal.
Bu gece ilk golü kim atar?
- Who will score the first goal tonight?
Tom topu kaleye tekmeledi.
- Tom kicked the ball into the goal.
Fransa'nın kalecisi yere daldı ve Ronaldo'nun atışını kurtardı.
- The goalkeeper for France dived to the ground and saved Ronaldo’s shot.
Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
- When you have few goals, you get older.
Except for those who directly benefit from the system, life becomes a goalless existence, in which the worst human aberrations start germinating.