go up, ascend; soar to the heavens

listen to the pronunciation of go up, ascend; soar to the heavens
English - Turkish

Definition of go up, ascend; soar to the heavens in English Turkish dictionary

rocket
jülyen
rocket
fırlamak
rocket
(düzey/miktar/vb.) hızla ve aniden artmak
rocket
{f} fırla

Bir saatlik beklemeden sonra, roketin fırlatılışı iptal edildi. - After an hour of waiting, the launch of the rocket was cancelled.

Onlar bir roket fırlatacaklar. - They are going to send up a rocket.

rocket
füze

Füze teknolojisi, İkinci Dünya Savaşı sırasında gelişti. - Rocket technology improved during World War Two.

rocket
havaya doğru dik uçmak
rocket
{i} papara
rocket
{i} roket, füze
rocket
havai fişek füzesi
rocket
(isim) roket, füze, havai fişek, azar, papara, roka
rocket
{f} roket ile göndermek
rocket
i., bot. roka, Eruca sativa
rocket
roket,v.fırla: n.roket
rocket
(Askeri) ROKET: Uçuş sırasında yönü ve yolu kontrol edilemeyen, kendinden itmeli bir araç
rocket
Eruca sativa
rocket
roket atmak
rocket
hızla ve aniden artmak
rocket
{f} füze fırlatmak
rocket
hızlı ve dikine uçmak
English - English
{f} rocket
go up, ascend; soar to the heavens
Favorites