Beni aradığında yatmak üzereydim.
- I was about to go to bed when he called me up.
Ben yatmak istemiyorum.
- I don't want to go to bed.
Telefon çaldığında yatmaya gitmek üzereydim.
- I was about to go to bed when the phone rang.
Yatmaya gitmek için çok erken.
- It's too early to go to bed.
Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.
- I'm really tired; I think I'll go to bed.
Genellikle saat onda yatarım.
- I usually go to bed at ten.
It's been a long day - I think I'll just go to bed.