O uyumsuz şarkı söylüyor.
- She sings out of tune.
Tom'un evinin içindeki piyano uyumsuz.
- The piano in Tom's house is out of tune.
Tom her zaman akortsuz şarkı söyler.
- Tom always sings out of tune.
Piyano akortsuzdu; çok kötü ses veriyordu.
- The piano was out of tune; it sounded very bad.
Ahenksiz şarkı söylesen bile, bize katıl.
- Even if you sing out of tune, join us.
The violins go out of tune in damp weather.