The list goes on and on.
Öğretmen sürekli konuştu.
- The teacher talked on and on.
O durmadan yağmurda yürüdü.
- She walked on and on in the rain.
O, durmadan ailesinin sorunları hakkında konuştu.
- She talked on and on about her family problems.
... And on behalf of Google, let me extend our warmest welcome ...
... on negativity and on zero sum games. ...