go beyond, pass; surpass, outdo, excel

listen to the pronunciation of go beyond, pass; surpass, outdo, excel
English - Turkish

Definition of go beyond, pass; surpass, outdo, excel in English Turkish dictionary

exceed
aşmak
exceed
{f} sınırı aşmak
exceed
{f} aşırıya kaçmak
exceed
{f} ileri gitmek
exceed
{f} haddini aşmak
exceed
(Ticaret) geçme
exceed
(Ticaret) aşma

Hız sınırını aşmayın. - Don't exceed the speed limit.

Hız sınırını asla aşmadık. - We never exceed the speed limit.

exceed
geçmek
exceed
geç

Sıcaklık gölgede 30 dereceyi geçiyor. - The temperature exceeds 30 degrees in the shade.

Sonunda babasını boy olarak geçinceye kadar, çocuk gittikçe uzadı. - The boy grew taller and taller, till at last he exceeded his father in height.

exceed
ik see you
exceed
exceedingly fazlasıyla
exceed
(Mukavele) geçmek, aşmak; üstün olmak; haddini aşmak
exceed
fevkalâde
exceed

Hız sınırını aşmayın. - Don't exceed the speed limit.

Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur. - Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.

exceed
ziyadesiyle
exceed
exceeding olağanüstü
exceed
ifrata kaçmak
English - English
{f} exceed
go beyond, pass; surpass, outdo, excel
Favorites