go before, come before; be in front, be ahead of; predate, happen before

listen to the pronunciation of go before, come before; be in front, be ahead of; predate, happen before
English - Turkish

Definition of go before, come before; be in front, be ahead of; predate, happen before in English Turkish dictionary

precede
{f} önce davranmak
precede
önünde olmak
precede
-den üstün olmak
precede
-den önde olmak
precede
{f} önde olmak
precede
{f} üstün olmak
precede
-den önde yer almak
precede
-den önce gelmek
precede
önce gel

Şimşeğin ışığı gök gürültüsünün sesinden önce gelir. - The flash of lightning precedes the sound of thunder.

İngilizcede yüklem nesneden önce gelir. - In English the verb precedes the object.

precede
başlat/önce gel
precede
{f} önce gelmek
precede
(Mukavele) önde gelmek, önde olmak
precede
{f} önünde gitmek
precede
{f} önce olmak
precede
takaddüm etmek
precede
önce vaki olmak
English - English
{f} precede