glise

listen to the pronunciation of glise
English - Turkish

Definition of glise in English Turkish dictionary

glide
süzülmek
glide
{f} kay: kayma
glide
{f} süzülerek gitmek, süzülmek; sessizce ve kayıyormuş gibi gitmek
glide
(Askeri) SÜZÜLME: Bir uçağın çok az pervane ile veya hiç pervane çekişi olmaksızın, normal bir hücum açısı ile alçalması
glide
kayarak hareket etme
glide
(Dilbilim) kayıcı
glide
süzülerek gitmek
glide
alçalma
glide
(Dilbilim) akıcı
glide
planörle uçmak
glide
kaymak
glide
{f} kay

Tom patencilerin buzun üzerinde kaydığını izledi. - Tom watched the skaters glide across the ice.

Tom buzun üzerinde çaba harcamadan kaydı. - Tom glided across the ice effortlessly.

glide
sabit basınçta “dew-point temperature” (çiğ noktası sıcaklığı) ve “bubble-point temperature” kaynama noktası) arasındaki fark
glide
uç/süzül/kay
glide
{i} havada süzülme
glide
{i} ses değişimi [dilb.]
glide
(isim) kayma, havada süzülme, planör ile uçma, ses değişimi [dilb.], yarı ünlü [dilb.]
glide
(Tekstil) kaymaz
glide
{f} motorsuz uçmak
English - English
glide