You can't keep hiding from me, Tom.
- Benden gizlenmeye devam edemezsin, Tom.
Have you told anyone where our hideout is?
- Gizlenme yerimizin nerede olduğunu kimseye söyledin mi?
The police found Tom's hideout.
- Polis Tom'un gizlenme yerini buldu.
I shall hide the key so that you cannot open the suitcase.
- Bavulu açamayasın diye anahtarı gizleyeceğim.
She tried to hide her mistake from us.
- O, hatasını bizden gizlemeye çalıştı.
The walls are hidden by ivy.
- Duvarlar sarmaşık tarafından gizlenmiştir.
The money was hidden beneath the floorboards.
- Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
- Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
We can normally conceal our thoughts from others.
- Biz normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.
He makes no disguise of his feelings.
- O hislerini gizlemez.
She disguised herself as him.
- O, kendini o olarak gizledi.
Tom didn't have to hide.
- Tom gizlenmek zorunda değildi.
We need to find a safe place to hide.
- Gizlenmek için güvenli bir yer bulmamız gerek.
Tom isn't very good at concealing his feelings.
- Tom hislerini gizlemede çok iyi değildir.
Tom isn't very good at concealing the way he really feels.
- Tom gerçekten hissettiği şekli gizlemede çok iyi değildir.
Tom concealed his anger from Mary.
- Tom öfkesini Mary'den gizledi.
Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
- Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
The thief disguised himself as an old lady.
- Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.
He disguised himself as a salesman and visited her house.
- Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti.