Tom had nothing to hide.
- Tom'un gizleyecek bir şeyi yoktu.
I shall hide the key so that you cannot open the suitcase.
- Bavulu açamayasın diye anahtarı gizleyeceğim.
The sun was hidden in the moon's shadow.
- Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
The cat lay hidden in the bushes.
- Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.
Tom isn't very good at concealing the way he really feels.
- Tom gerçekten hissettiği şekli gizlemede çok iyi değildir.
She concealed the fact that she used to be a salesgirl.
- O, bir tezgahtar olduğu gerçeğini gizlemişti.
She disguised herself as him.
- O, kendini o olarak gizledi.
He disguised himself as a salesman and visited her house.
- Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti.
Tom has done a pretty good job concealing his dissatisfaction.
- Tom memnuniyetsizliğini gizleyen oldukça iyi bir iş yaptı.
Tom isn't very good at concealing the way he really feels.
- Tom gerçekten hissettiği şekli gizlemede çok iyi değildir.
Tom concealed his anger from Mary.
- Tom öfkesini Mary'den gizledi.
Tom concealed his pistol under his coat.
- Tom silahını paltosunun altında gizledi.
She disguised herself as him.
- O, kendini o olarak gizledi.
The thief disguised himself as an old lady.
- Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.