giyindirmek

listen to the pronunciation of giyindirmek
Turkish - English
to dress
giyin
{f} dressed

She is always neatly dressed. - O her zaman temiz giyinir.

She was dressed like an actress. - O bir aktris gibi giyinmişti.

giyin
got dressed

Tom got out of bed and got dressed. - Tom yataktan çıktı ve giyindi.

He got dressed and went outside. - O giyindi ve dışarı çıktı.

giyin
{f} dress

She is always neatly dressed. - O her zaman temiz giyinir.

She was dressed like an actress. - O bir aktris gibi giyinmişti.

giyin
{f} dressing

Tell her that I am dressing. - Ona giyindiğimi söyle.

Aimee is dressing in her bedroom. - Aimee yatak odasında giyiniyor.

giyin
get dressed

I have to get dressed now. - Şimdi giyinmek zorundayım.

We have to get dressed. - Biz giyinmek zorundayız.

giyin
attire

Sami was dressed in cowboy attire. - Sami kovboy kıyafeti giyindi.

giyindirmek
Favorites