Please look at the girl who wore the blue clothes.
- Lütfen mavi elbise giymiş şu kıza bak.
She wore a blue dress made by her mother for the concert.
- O, konser için annesi tarafından yapılan mavi bir elbise giydi.
I've worn holes in my socks.
- Delik çoraplarımı giydim.
She has worn the same hat for a month.
- Bir ay boyunca aynı şapkayı giydi.
Tom didn't have on his shoes.
- Tom ayakkabılarını giymemişti.
That's a pretty dress you have on.
- Giydiğin güzel bir elbisedir.
Put on a coat. If you don't, you'll catch a cold.
- Üstüne paltonu giy. Giymezsen üşütürsün.
Tom took off his clothes and put on his pajamas.
- Tom elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
Who's wearing the blue T-shirt?
- Mavi tişörtü kim giyer?
She was wearing a gown of satin.
- O, saten bir sabahlık giymişti.