giving pleasure; pleasing in manner

listen to the pronunciation of giving pleasure; pleasing in manner
English - Turkish

Definition of giving pleasure; pleasing in manner in English Turkish dictionary

pleasant
güzel

Güzel bir gündü ama parkta çok az kişi vardı. - It was a pleasant day, but there were few people in the park.

Dün gece güzel bir rüya gördüm. - I had a pleasant dream last night.

pleasant
hoş

Hiçbir şey sabah yapılan bir yürüyüş kadar hoş değil. - Nothing is as pleasant as a walk in the morning.

Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu. - Meeting my old friend was very pleasant.

pleasant
güzel latif
pleasant
gökçe
pleasant
pleasantnessmemnuniyet verici oluş
pleasant
{s} sevimli
pleasant
{s} keyifli

O çok keyifli görünüyor. - He seems very pleasant.

Hayatta hiçbir şey keyifli değildir. - Nothing is pleasant in life.

pleasant
{s} tatlı
pleasant
hoşa gitme
pleasant
pleasantlyhoşa gider bir şekilde
pleasant
şirin
pleasant
canayakın
pleasant
sıcak
pleasant
samimi
pleasant
{s} hoş, güzel, tatlı, latif
English - English
pleasant