giving occasion for confidence

listen to the pronunciation of giving occasion for confidence
English - Turkish

Definition of giving occasion for confidence in English Turkish dictionary

confidence
{i} güven

Güvenin var. Onu yapabilirsin. - Have confidence. You can do it.

Amerikalılar Toyota'ya olan güvenini kaybettiler. - Americans have lost their confidence in Toyota.

confidence
{i} inanç

Mantık, yanlış sonuca inançla ulaşmanın sistematik bir metodudur. - Logic is a systematic method of coming to the wrong conclusion with confidence.

confidence
{i} kendine güven

Tom kendine güvenmiyor. - Tom lacks confidence.

Onun oldukça fazla kendine güveni var. - He has a lot of confidence.

confidence
{i} inanma
confidence
(Nükleer Bilimler) güvenilirlik
confidence
güvenirlik
confidence
(Biyokimya) güvenme

Onlar Tom'a güvenmemeli - They should not have confidence in Tom.

confidence
küstahlık
confidence
sır

O beni sırdaşı yaptı. - She took me into her confidence.

Onu sana sır olarak söyledim, öyleyse niçin Jane'e ondan bahsettin? - I told you that in confidence, so why did you tell Jane about it?

confidence
gizli şey
confidence
{i} güven, itimat
confidence
{i} sırdaşlık
confidence
confidence game dolandıncılık
confidence
kazı
confidence
told in confidence mahrem olarak söylenmiş
confidence
(isim) güven, inanç, itimat, kendine güven; inanma; sır, sırdaşlık
confidence
I have confidence in him : Ona itimadım var. Ona güvenirim
confidence
confidence man dolandıncı
confidence
(Mukavele) güven, emniyet, itimat ; gizlilik
English - English
confidence
giving occasion for confidence

    Hyphenation

    gi·ving oc·ca·sion for con·fi·dence

    Turkish pronunciation

    gîvîng ıkeyjın fôr känfıdıns

    Pronunciation

    /ˈgəvəɴɢ əˈkāᴢʜən ˈfôr ˈkänfədəns/ /ˈɡɪvɪŋ əˈkeɪʒən ˈfɔːr ˈkɑːnfədəns/
Favorites