giving courage, confidence or hope

listen to the pronunciation of giving courage, confidence or hope
English - Turkish

Definition of giving courage, confidence or hope in English Turkish dictionary

encouraging
{s} ümit verici

Çok ümit verici değilsin. - You're not very encouraging.

encouraging
cesaretlendirici
encouraging
cesaret verici

Onun sınıftaki gelişmesi cesaret vericidir. - His progress in class is encouraging.

Cesaret verici bir haberimiz var. - We have some encouraging news.

encouraging
yüreklendirici
encouraging
{s} özendirici
encouraging
teşvik ederek
encouraging
{s} teşvik edici, özendirici
encouraging
(sıfat) cesaret verici, teşvik edici, ümit verici, yüreklendirici, özendirici
encouraging
{s} ümitlendirici, umut verici
encouraging
{i} cesaretlendirme

Koçlar beni cesaretlendirmeye devam ettiler. - The coaches kept encouraging me.

encouraging
teşvik etme

Koçlar beni teşvik etmeye devam ettiler. - The coaches kept encouraging me.

encouraging
encouragingly cesaret verici bir surette
encouraging
{f} cesaretlendir: prep.cesaretlend
English - English
encouraging