English - Turkish
Definition of given to vice, immorality or depravity in English Turkish dictionary
- vicious
- hırçın
- vicious
- huysuz vicious circle kısır döngü
- vicious
- çok saldırgan
- vicious
- habis
- vicious
- kötü amaçlı
- vicious
- zararlı
- vicious
- gaddar
- vicious
- huysuz
- vicious
- {s} çok saldırgan, tehlikeli
- vicious
- {s} korkunç
- vicious
- {s} ahlakı bozuk
- vicious
- {s} kusurlu, bozuk
- vicious
- {s} şiddetli, sert
- vicious
- {s} ahlaksız
Mary Kate hakkında ahlaksız söylentiler yaydı.
-Mary spread vicious rumors about Kate.
- vicious
- {s} bozuk
- vicious
- {s} şiddetli
Mucizevi bir şekilde, Fadıl şiddetli saldırıdan kurtuldu.
-Miraculously, Fadil survived the vicious assault.
O, havlayan köpeğe şiddetli bir tekme attı.
-He gave the barking dog a vicious kick.
- vicious
- viciouslykötü maksatla
- vicious
- huysuz/tehlikeli/gaddar
Related Terms
English - English
Definition of given to vice, immorality or depravity in English English dictionary
- vicious
given to vice, immorality or depravity
Hyphenation
giv·en to vice, im·mo·ral·i·ty or de·pra·vi·tyPronunciation
Resimler
History
Favorites