Bunun hakkında konuşmayı tercih etmiyorum.
- I prefer to not talk about it.
Kırmızı ruj sürmeyi tercih etmem.
- I don't prefer to wear red lipstick.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
Ben sabah banyo yapmayı tercih ederim.
- I prefer to bath in the morning.