give, bestow; rule, judge

listen to the pronunciation of give, bestow; rule, judge
English - Turkish

Definition of give, bestow; rule, judge in English Turkish dictionary

award
tazminat ödeme
award
resmi bir kararla vermek
award
(Askeri) taltif
award
(Kanun) tahkim kararı
award
ödüllendirmek
award
vermek
award
{i} ödül

Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler. - They awarded her a gold metal for her achievement.

Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler. - They awarded him a gold medal for his achievement.

award
(Askeri) TALTİF; MÜKAFAT; ÖDÜL: Bazı başarı ve hizmetler karşılığı şahıslara ve birliklere verilen mükafat. (recognition) veya bröve (badge), özel takdirname (accolade), üstün başarı birlik sembolü (amblem), takdirname (citation), takdir (recommendation), şerit (steamer) ve gümüş şerit (silver band). 'Ayrıca bakınız: "badge", "decoration" ve "Service medal"
award
(Mukavele) ödül; ödül olarak vermek
award
(Avrupa Birliği) hüküm,karar,yargı; tazminat
award
(fiil) vermek (ödül); karar vermek, hükmetmek; ihale etmek
award
{i} karar
award
{i} hüküm
award
verilmesine hükmet
award
olarak vermek
award
{f} ihale etmek
award
{f} hükmetmek
award
(isim) ödül, mükâfat, tazminat, ödenek; karar, hüküm
English - English
{f} award