We didn't hear you come in.
- İçeri girdiğini duymadım.
May I come in? Yes, certainly.
- İçeri girebilir miyim? Evet, kesinlikle.
He got into this school in September last year.
- Geçen yıl eylül ayında bu okula girdi.
Would you mind telling me how you got into my office?
- Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?
Tom studied hard so he could get into college.
- Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.
Does Tom get into the city very often?
- Tom çok sık şehre girer mi?
Knock on the door before entering the room.
- Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
For our children to be safe, please do not enter adult sites.
- Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
Tom wanted to go into politics.
- Tom siyasete girmek istedi.
I saw him go into the toilet a few minutes ago.
- Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.