Onun kız arkadaşı Japon.
- His girlfriend is Japanese.
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
- He married a Canadian girl.
Kız ince belli bir kadın haline geldi.
- The girl has grown into a slender woman.
Kadınlar ve kızlar onunla karşılaşmaktansa caddeyi geçmeyi tercih ederler.
- Women and girls would cross over the street rather than meet him.
Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir.
- Priscilla Chan is the girlfriend of Mark Zuckerberg.
Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim.
- To tell the truth, she is my girlfriend.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin?
- How can you be sure your girlfriend isn't faking her orgasms?
O benim annem değil fakat en büyük ablamdır.
- She is not my mother but my oldest sister.
O onun ablası gibi görünmesine rağmen, gerçekte onun annesidir.
- Though she looks like his older sister, the fact is that she is his mother.
Bireysel özgürlük demokrasinin temelidir.
- Individual freedom is the foundation of democracy.
Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.
- We must respect individual liberty.
Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız.
- We men are used to waiting for the women.
Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar.
- The women really gave it their utmost.
Eşim de seni görmekten memnun olacak.
- My wife will be glad to see you, too.
Kristy Anderson, Larry Ewing'in eşidir.
- Kristy Anderson is the wife of Larry Ewing.
O köpek erkek mi yoksa dişi mi?
- Is that dog male or female?
Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz.
- There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.
Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.
- We must respect individual liberty.
Bir bireyin hakları ve sorumlulukları vardır.
- An individual has rights and responsibilities.
Bu çalışmadaki hastalar, 30 erkek ve 25 kadından oluşmaktadır.
- The patients in this study consisted of 30 males and 25 females.
Erkek mi yoksa kadın bir doktoru mu tercih edersiniz?
- Do you prefer a male or female doctor?
Kız kardeşim şekerleri sever.
- My sister likes sweets.
Dün kız kardeşim Kobe'ye gitti.
- Yesterday my sister went to Kobe.
Dün kız kardeşim Kobe'ye gitti.
- Yesterday my sister went to Kobe.
Kız kardeşim şekerleri sever.
- My sister likes sweets.
Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.
- He never sees me without complaining about his wife.
Lütfen karına selam söyle.
- Please say hello to your wife.
Bir insan eşine saygı göstermeli.
- One should respect one's spouse.
Onların eşlerinin hepsi otobüse bindi.
- All of their spouses got on the bus.
O yerel bir kuyumcudan çaldığı bir yüzükle kız arkadaşına evlenme teklif etti.
- He proposed to his girl friend with a ring he had stolen from a local jewelry.
Sen hiç bir kız izciden bisküviler aldın mı?
- Have you ever bought cookies from a Girl Scout?
Mary bir kız izci olarak birçok başarı madalyası kazandı.
- Mary earned many badges as a girl scout.
audrey not looked like a girl's girl.
Toplum ve birey birbirinden ayrılamazlar.
- Society and the individual are inseparable.
Tom ve arkadaşları alemlere akıp zil zurna sarhoş oldu.
- Tom and his mates went on a pub crawl and all ended up pretty drunk.
Tom yirmi altı yaşındayken hayat arkadaşı Mary'yle tanıştı.
- Tom met his life mate, Mary, at the age of twenty six.
Onun kişisel bir konuşma tarzı vardı.
- She had an individual style of speaking.
Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim.
- Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
Babanın ya da annenin kız kardeşi senin yengendir.
- The sister of your father or mother is your aunt.
İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti.
- Since my brother died suddenly two years ago, my sister-in-law has valiantly kept going the small jewellery store he left her.
Hemşire, bu hastayı gözünüzün önünden ayırmayın.
- Sister, don't let this patient out of your sight.
Kız kardeşim hemşiredir.
- My sister is a nurse.
Kızkardeşini görmek istiyorum.
- I want to see your sister.
Sen ve kızkardeşin yakın mısınız?
- Are you and your sister close?
She's my wife. O benim karım.
Favori bayan repçin kim?
- Who's your favorite female rapper?
Öpüşen iki bayan şarkıcının bir videosunun neden bu kadar ilgi çektiğini anlamıyorum.
- I don't understand why a video of two female singers kissing is getting so much attention.
Tekil atomlar, molekülleri oluşturmak için diğer atomlarla birleşebilirler.
- Individual atoms can combine with other atoms to form molecules.
Eşinizle birlikte ne kadar zaman harcarsınız?
- How much time do you spend with your spouse?
Bir insan eşine saygı göstermeli.
- One should respect one's spouse.
Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
- My wife sings in the ladies' choir.
Çirkin bir bayan eş bahçenin etrafındaki iyi bir çit gibidir.
- An ugly wife is a good fence around the garden.
İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
- Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.
- He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve.
Benzer simaları olduğu için polisin iki kişiyi birbiriyle karıştırmış olması muhtemel.
- It is likely that the police confused the two individuals as they both had similar facial features.
Her kişi bir bireydir.
- Every person is an individual.
Tekil atomlar, molekülleri oluşturmak için diğer atomlarla birleşebilirler.
- Individual atoms can combine with other atoms to form molecules.
Her insan bir bireydir.
- Each human being is an individual.
Kokkinakis kız arkadaşını vurdu. Bunu sana söylediğim için üzgünüm dostum.
- Kokkinakis banged your girlfriend. Sorry to tell you that, mate.
Büyük yem, dostum, sekizde sekiz veriyorum.
- Great bait, mate, I rate eight out of eight.
Kız kardeşim şekerleri sever.
- My sister likes sweets.
Bunlar benim kız kardeşimin dergileri.
- These are my sister's magazines.
O onun ablası gibi görünmesine rağmen, gerçekte onun annesidir.
- Though she looks like his older sister, the fact is that she is his mother.
Ablam her gün koşuya gider.
- My older sister goes jogging every day.
Mary benim için bir kızkardeş gibi.
- Mary is like a sister to me.
Mary ve ben kızkardeş gibiyiz.
- Mary and I are like sisters.
Dul kocası ölmüş bir kadındır.
- A widow is a woman whose spouse has died.
Çok güzel bayanlar var.
- There are very beautiful women.
2011 Bayanlar Futbol Dünya Kupası, Almanya'nın Frankfurt şehrinde sona erecek.
- The 2011 Women's Soccer World Cup will end in Frankfurt, Germany.
A babygirl is a girl who is always there for you when nobody else is.
Onların hepsi sadece kızları götürmek için buradalar.
- All of them are just here to pick up girls.
Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.
- A policeman asked the girls if the car was theirs.
Mary onun yaşındaki çoğu kız çocuğundan daha zekidir.
- Mary is smarter than most girls her age.
Birçok erkek ve kız çocuğu vardı.
- Many boys and girls were present.
Oh, it's a t-girl!.
Bir aslanın yelesi daha koyu olsa dişileri için daha çekici olur.
- The darker the mane of a lion is, the more attractive to females it is.
Şu anda hiçbir şey yolunda gitmiyor; ailenin dişileri bana karşı birleşmişler.
- At present, nothing goes smoothly; the Females of the Family are united against me.
Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir.
- That teacher tends to be partial to female students.
Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.
- Tom has a lot female friends.
I'm going to meet my girl over there.''.
Amanda is a girl of 16.
Your girl turned up on our doorstep.
Stop being such a girl and punch back.
He didn't want to marry the girl next door, he hankered for the big city.
Lots of straight guys will pay to see hot girl-on-girl action, and you've got to admit, that was pretty hot.
What’s really sick, if you ask me, is the B-girl shit where you pay all that money for just looking and thinking about it, but not really doing it.
The girls were recruited by the Sappersteins in Baltimore, allegedly for employment as B-Girls and strip dancers at the Club in Calumet City managed by Austrew. In fact, upon arrival in Calumet City it turned out that they were expected and encouraged to prostitute themselves, as well as to engage in activities for which they were ostensibly employed.
She was one of the It Girls of her day.
At the convent, Sister Grace supervises the kitchen.
Please welcome Sister Smith as she moves from her former congregation to her new congregation.
Native American leader Chief Seattle urged ecological responsibility, referring to Brother Eagle and Sister Sky in his purported 1854 speech.
birthday-girl smile.
Whether it's in next-to-nothing swimsuits in Sports Illustrated or starring in ex-husband Billy Joel's rock videos or in countless boldface tabloid mentions, the quintessential California blond cover girl has become a fixture on the cultural landscape.
The car my grandfather gave me only got ten miles to the gallon.
- The car my grandfather gave me only got ten miles per gallon.
The car my grandfather gave me only got ten miles per gallon.
- The car my grandfather gave me only got ten miles to the gallon.
In her day, Betty Grable was the golden girl of America.
Now imagine that the main automatic exchange is out of service and all those calls have to be made the old-fashioned way, by hello girls, taking ten times as long.
As we can't print them all together, the individual pages will have to be printed one by one.
individual personal pension; individual cream cakes.
Laurie tells him to stop being such a little girl and do something bad for once.
The pieces of the puzzle mate perfectly.
Listen, old girl, I've got some news.
he turned with practised insolence to a pot-girl in a red shawl who could not have uttered an audible word to save her soul, but who blushed and giggled with pleasure at this mark of attention.
My little sister is an annoying pest.
Sisters Are Doin’ It for Themselves.
I’m trying to correct my sagging floor by sistering the joists.
Of Lady Auranthe, our new-spoused daughter?.
Note the intrusion into British demotic (“me and Cheryl were having”) of the valley-girl quotative be, like.
A new wife for the gander is introduced into the pen.
I'd have never had Kim as my girlfriend without my wing girl, Jen.
It is agonizing for America to lose our young men and women.
- It is agonizing for the united States to lose our young men and women.
Generally, men are taller than women.
- In general, men are taller than women.
In order to learn from mistakes, we construct a no blame system.
- Hatalardan öğrenmek için bir suçlama yok sistemini kurmalıyız.
A curtain of mist blocked our view.
- Bir sis perdesi bizim görüşümüzü engelledi.
London is famous for its fog.
- Londra sisi ile ünlüdür.
I can't see the road signs in this fog.
- Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
In large cities, in London for instance, there is heavy smog.
- Büyük şehirlerde, örneğin Londra'da, ağır dumanlı sis var.
The air was infected with photochemical smog.
- Hava fotokimyasal sis ile enfekte edildi.
Welsh is a very difficult language for me.
- Galce benim için çok zor bir dildir.
I like to speak Welsh.
- Galce konuşmayı seviyorum.
The United Kingdom is comprised of England, Scotland, Wales, and Northern Ireland.
- Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.
Welsh is an official language in Wales and Chubut.
- Galce, Galler ve Chubut'ta resmi bir dildir.
... was about this girl's basketball team. ...
... my guitar player will lean over to me and say, "That girl is dressed like a chicken." ...