girişleri

listen to the pronunciation of girişleri
Turkish - English
intakes
gir
come in

She beckoned me to come in. - O bana içeri girmem için işaret etti.

May I come in? Yes, certainly. - İçeri girebilir miyim? Evet, kesinlikle.

gir
(Bilgisayar) sign in
gir
(Bilgisayar) retype
gir
incur
gir
got into

Tom got into bed and turned off the light. - Tom yatağa girdi ve ışığı kapattı.

Would you mind telling me how you got into my office? - Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?

gir
get into

Tom tried to get into the locked room. - Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

Tom studied hard so he could get into college. - Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.

gir
fallen under
gir
{f} enter

One hundred and fifty people entered the marathon race. - Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.

Knock on the door before entering the room. - Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.

gir
gone into
gir
fell under
gir
fall under
gir
go into

I saw him go into the toilet a few minutes ago. - Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.

Let's not go into details. - Ayrıntıya girmeyelim.

gir
went into
nakit girişleri
(Ticaret) cash inflows
Turkish - Turkish

Definition of girişleri in Turkish Turkish dictionary

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir