Stanford University has educated entrepreneurs like Larry Page and Sergey Brin.
- Stanford Üniversitesi, Larry Page ve Sergey Brin gibi girişimcileri eğitti.
It is a nice initiative.
- Bu güzel bir girişim.
This initiative strives to promote writing in Occitan.
- Bu girişim, Oksitanca yazmaya teşvik etmek için çaba göstermektedir.
Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
- Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
Attempts to negotiate a peace treaty failed.
- Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.
Life is a joint venture, both said and decided to marry.
- Her ikisi de hayat ortak bir girişimdir dediler ve evlenmeye karar verdiler.
I wish my venture would work out.
- Keşke girişimim başarılı olsa.
Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
- Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
Tom is an enterprising young man.
- Tom girişimci genç bir adam.
Tom is quite enterprising.
- Tom oldukça girişimci.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
This is a huge undertaking.
- Bu büyük bir girişim.
He accomplished the great undertaking at last.
- Sonunda büyük bir girişimi başardı.
Would you like to take a crack at the job?
- İşte son bir girişimde bulunmak ister misin?
Dustin Moskovitz is a Jewish entrepreneur. He is one of the co-founders of Facebook.
- Dustin Moskovitz, Yahudi bir girişimcidir. O, Facebook'un kurucularından biridir.
I am an entrepreneur.
- Ben bir girişimciyim.
In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.
- Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.